Ege İnci'nin Eğitimci Yazar Ayşe Kaya İle Röportajı

Ege İnci'nin Eğitimci Yazar Ayşe Kaya İle Röportajı

Ege İnci’nin Eğitimci Yazar Ayşe Kaya İle Röportajı

*KISACA KENDİNİZİ ANLATIR MISINIZ?
“Kız çocuklarının okutulmadığı dönemlerde okumayı başardım.”
Erzincan’ın Çakırman köyünde çiçeklerle bezeli ağaçların meyveye yüz tuttuğu bir zaman diliminde ailenin beşinci çocuğu olarak dünyaya gelmişim. Benden sonra iki kardeşim daha dünyaya geldi. Yedi kardeşin bir arada yaşadığı neşeli, mutlu bir aileydik.  
Babam toprağı, ağaçları çok severdi. Annem ise tam bir hayvan sever. Hepimiz sevgi ve saygıyla birbirimize bağlıydık. Evimiz küçüktü ama yüreğimiz kocamandı. Ailece çok güzel anılar biriktirdik. Sevgi dolu bir ortamda büyüdüğüm için kendimi şanslı sayıyorum. Zira insanın anayurdu çocukluğudur.
Kız çocuklarının okutulmadığı dönemlerde ısrarcı tutumlarımla okumayı başarmış, Gazi Üniversitesi Okul Öncesi bölümünü bitirerek öğretmen oluştum. İlk görev yerim Bingöl’ün Genç ilçesinin Sürekli köyüydü. İlk deneyimlerimi orada yaşadım. Gözlerim köy okulundaki çocukların pırıl pırıl parlayan heyecanlı, meraklı bakışlarıyla buluşunca doğru yerde olduğumu anladım. Bende onlar kadar heyecanlı, meraklı, öğrenmeye ve öğretmeye istekliydim. Dünyaya bir daha gelme şansım olsaydı yine öğretmen olmak isterdim.

*NE KADAR ZAMANDIR YAZIYORSUNUZ?
“Kitap sevgisi kazanmamış çocukların eğitimi yarım kalmış demektir.”
Bizim evde çok kitap okunurdu. Maniler, atasözleri söylenir, şiirler ezberlenir, şarkılar söylenirdi. Kafiyeli sözcükleri seviyor, eğlenceli buluyordum. Lise yıllarımda şiir yazmaya günlük tutmaya başlamıştım. Kartpostal, pul koleksiyonlarım vardı. Onlara bakarak şiirler uydururdum. Yazdığım şiirlerle bir kaç kez şiir yarışmalarına da katılmıştım. Üniversite yıllarımda derslere yoğunlaştım, yazmaya ara verdim. Sonrasında mesleki yaşantım ve evlilik dönemi girdi araya. Ceyda ve Çağla isminde iki tatlı kızım var. Bingöl den sonra tayinim İstanbul’a çıkmıştı. Hayatımıza İstanbul’da devam ediyorduk.  Çocuklar büyüdükten sonra tekrar yazmaya başladım. İlk olarak çocuk öyküleri yazmaya başladım. Okul öncesi dönemi çocukları için 180 tane öykü yazdım. Yazmış olduğum 180 öykü “HİKAYE SAATİ” isimli kitapta toplanarak yayımlandı. Öyküler okul öncesi öğretmenlerine ve ebeveynlere eğitim konusunda rehberlik etti. Öyküler derslerde eğitim aracı olarak kullanılıyordu. Sonrasında okul öncesi eğitim programına uygun yıllık ve günlük planlar da yazdım. Çeşitli eğitici kitaplar oluşturdum. Yine okul öncesi dönemi çocukları için 10 öykü yazdım. Bu öyküler “OLUŞUM ÖYKÜLERİ” ismiyle set halinde yayımlandı. Oluşum Öyküleriyle çocukları düşündürmek, meraklarını artırmak, soru sormaya ve hayal kurmaya yöneltmek istedim. Ayrıca çocuklara kitap sevgisi kazandırmayı amaç edinmiştim. Kitapları çocuklarla geliştirdiğim projelerle buluşturdum. “Okuyorum- Oynuyorum” “Kitap-Drama” projeleri ile çocuklara kitap sevgisi aşılıyordum. Çünkü benim için “Kitap sevgisi kazanmamış çocukların eğitimi yarım kalmış” demektir. Oluşum Öykülerinden yola çıkarak davet edildiğim okullarda kitapları çocuklara okuyorum ve kitabın konusuna uygun oyunlar oynuyoruz. Drama çalışmaları yapıyoruz. Etkinlikler sonucunda olumlu geri dönüşler elde ettik. Çocuklar oyununu oynadığı kitapları seviyor, ellerinden düşürmüyor, defalarca okunmasını istiyorlardı.  
Benzer projeyi ilkokul çocuklarına da uyguladım. İlkokul çocukları için yazmış olduğum “BALKÖPÜĞÜ’NÜN ŞARKISI” isimli kitabı çocuklar okuyor ve istedikleri bölümü yaratıcı drama şeklinde istedikleri gibi oynuyorlar. Davet edildiğim okullarda drama etkinliğinden sonra kitapta yer alan çevre konulu şarkıyı hep birlikte söylüyoruz.BALKÖPÜĞÜ’NÜN ŞARKISI; Çevre kirliliğine karşı çözüm üretmeye çalışan çocukların öyküsünü anlatmaktadır.
Bu sıralar 2021-2022 eğitim sezonunda okul öncesi dönemi çocuklarıyla buluşacak olan BİLGİN BAYKUŞ EĞİTİM SETİ üzerinde çalışmaktayım. 3-4 yaş ve 5-6 yaş grubu çocuklarının özellikleri ve gereksinimlerini dikkate alarak hazırladığım eğitim setleri çocukların bu gününe ve yarınlarına ışık tutacak şekilde tasarlanmıştır. Eğitim Setleri çocuklarla birlikte geçirmiş olduğum 35 yıllık sürecin ve deneyimin sonucunda ortaya çıkmıştır. Zengin içeriği ile çocukların her alanda (sosyal-duygusal, dil, bilişsel, motor, öz-bakım) gelişimini destekleyecek niteliktedir.

*YAZMANIZDA EN BÜYÜK ETKEN NEDİR?
Faydalı olmak, paylaşmak.
Konfiçyus’un dediği gibi; “Sende bir bilgi var. Bende de bir bilgi var. Ben sana bir bilgi verirsem, sen de bana bir bilgi verirsen, bende de sende de iki bilgi olur.”  
Öğrendiğim şeyleri hayata aktarmayı, kullanmayı, faydalı hale dönüştürmeyi seviyorum. Bir şey biliyorsam, keşfettiysem, öğrendiysem bunu paylaşmalıyım, çoğaltmalıyım dürtüsü beni üretmeye yöneltiyor. Faydalı olmak istiyorum.
Babam çocukken demişti ki; Faydalı olmak istiyorsan ağaç dik. Çünkü onlar sen öldükten sonra da faydalı olmaya devam ederler.” Bu sözleri hiç unutmadım. Büyük şehirlerde fidan dikecek alanlar bulamasam da faydalı olmayı iyi çocuklar yetiştirerek, arkamda kitaplar bırakarak yapmaya çalışıyorum.

*YAZARKEN ÇEKTİĞİNİZ EN BÜYÜK SIKINTI NEDİR PEKİ?
Yazarken çektiğim en büyük sıkıntı başlamak. Başlayıncaya kadar zaman kaybı yaşıyorum. Oysa başlayınca devamı geliyor zaten.

*KİTABINIZ EN ÇOK HANGİ YAŞ GRUPLARINDA İLGİ ÇEKİYOR?
“Çocuklar keşfedilmeyi bekleyen inci taneleridir.” 
Şu ana kadar anlattığım çalışmalarda hedef kitlem çocuklardı. Çocuklar için bir şeyler yapmak, üretmek heyecan verici ve çok keyifli,. Her çocukla hayatı yeniden keşfediyorum ve mutlu oluyorum. Çünkü her biri birbirinden farklı, orijinal, inci tanesi benim için. Onlardan vazgeçemem, çocuklar için üretmeye, öyküler yazmaya, eğitici kitaplar yapmaya devam edeceğim. Ama şiir yazmayı da çok seviyorum. Yetişkinler için yazmış olduğum şiirler “Yedi veren Çiçekler ve Şiir seli” isimli şiir antolojisi kitaplarında yayımlandı. Yetişkinler için yazdığım öykü, masal denemelerim var ve bir roman projesi üzerinde çalışmaktayım.

*YAZARKEN İLHAM ALDIĞINIZ ŞEY NEDİR? BİR KİŞİ OLABİLİR, BİR NESNE OLABİLİR. O İLHAM PERİNİZ SİZE NE OLUNCA GELİYOR?
İlham perim; gökyüzü ve çocuklar.
Hayat bir mucize gördüğüm güzellikler karşısında büyüleniyorum adeta. Doğayı, hayvanları, insanları özellikle çocukları çok seviyorum. Var olan her şeye saygı duyuyorum, seviyorum. Üreten insanlara, sanatçılara hayranım. Kelimelerin gücüne inanıyorum. Kelimelerin bende uyandırdığı duygular üzerine düşünüyorum. Hayatı yeniden yorumluyorum. Güçlü bir söz, okuduğum bir kitap, bir şarkı, bir olay ve ya öğrendiğim bir bilgi beni üretmeye, yazmaya yöneltebiliyor. 

*BEĞENDİĞİNİZ VE KİTAPLARINI OKUDUĞUNUZ BİR YAZAR VAR MI? 
Kişisel gelişim kitapları çok okudum.
Kişisel gelişim, psikoloji, felsefe, sosyal içerikli kitapları okumayı seviyorum. Doğan Cüceloğlu, Üstün Dökmen, Atalay Yörükoğlu, Haluk Yavuzer’in kitaplarından çok şey öğrendim.

Uzay, bilimsel araştırmalar, yaşam öyküleri, doğa belgeselleri izlemeyi severim.  
Kitaplarını severek okuduğum yazarlardan bazıları; Yaşar Kemal, Sabahattin Ali, Zülfü Livaneli, Mehmed Uzun, Nazım Hikmet Ran, Ahmet Arif, Jale Sancak, Ataol Behramoğlu, Leo Tolstoy, Stefan Zwing, George Orwell, Franz Kafka, Fyodor Dostoyevski, Robin Sharma, Paulo Coelho

*PEKİ YAZARLARLA BULUŞMA İMKANINIZ OLDU MU? BİR ARAYA GELDİNİZ Mİ?
“Yazarlarla aynı havayı solumak çok hoşuma gidiyor.”
Değerli yazar arkadaşlarım Aysel Korkut, Jale Sancak, Luset Kohen Fins, Fatma Burçak yönetiminde yürütülen edebiyat atölyelerine katıldım. Mustafa Önül’den yaşam koçluğu eğitimi aldım. Onlardan çok şey öğrendim. Ayrıca birçok yazarın konuşmalarını dinler, araştırır, hayatlarını, makalelerini okurum. Sosyal medyadan takip ederim, sohbet ederiz. Yazarla buluşma, imza söyleşi etkinliklerine katılırım. 

*KONULARINIZI NASIL SEÇİYORSUNUZ?
“Farklı olanın peşindeyim.” 
Denenmemiş şeyleri denemeyi seviyorum. Yazdığım şeyler bir amaca hizmet etmeli. Okurlar yazdıklarımı okurken heyecanlanmalı, düşünmeli ve eğlenmeli. 

*PEKİ SON OLARAK BURADAN OKURLARINIZA SESLENMEK İSTERSENİZ NE DERSİNİZ?
1.Yaşamak bize verilen en büyük hediyedir, değerini bilelim, başkalarını yaşam hakkına da saygılı olalım, sevelim, sevilelim. 
2. Meraklı olalım, araştıralım, öğrenelim, üretelim, yeniliklere açık olalım. 
3. Doğayı kirletmeyelim, kaynakları sorumsuzca tüketmeyelim. 
4. Farlılıklarımız zenginliklerimizdir. Birbirimizi dinleyelim, tanıyalım, empati kuralım. 
5. Dünya hepimizin. Sevmeyi, paylaşmayı, birlikte barış içinde yaşamayı öğrenmeliyiz. 

Bakmadan Geçme