Bayramlarımız; ortak değerlerimizin en anlamlı en namütenahi olanıdır...
Bayramlarda hatırlarız birbirimizi; birlik ve beraberliğin zirvesini yaşarız bu güzel zaman dilimlerinde.
Bir başka kenetleniriz bayramlarda… Hasretlerimiz diner bu sayılı günlerde. İçimize bir başka doğar sevgi güneşi, bir başka ısıtır bizi.
Hüznümüzü, acımızı ve yalnızlığımızı paylaşarak azaltırız bu günlerde… Mutluluklarımızı paylaşarak çoğaltırız bu özel günlerde.
Bayram gelince aramızdaki mesafeler ortadan kalkar, gülmeyi unutan yüzlerimiz güler, tebessümler yeniden belirir dudaklarımızda. Gönüllerimize nur, hanelerimize huzur dolar bu günlerde...
Kurban Bayramı bu günlerin belki en güzellerindendir!
Kurban, insanın Allah'a yakınlaşmasına vesile olan bir ibadettir. Kurban; Hz. İbrahim’in imtihanındaki sır, Hz. İsmail’deki imanî teslimiyetteki saflığın güzelliğidir…
Allah (c.c.) Mümtehine suresinde: 60-4: “İbrahim'de ve onunla beraber bulunanlarda sizin için güzel bir misal vardır,…” (Mümtehine:60-4) derken, ferdin acizliği, imanî teslimiyetteki sınır ve derinliğinin anlaşılmasının önemi açısından, akletmesi gereken bizlere, önemli uyarılarda bulunmaktadır aslında…
Bir beklentisi olamadan, çıkar gözetmeden, her türlü riyadan uzak olarak, insana, öncelikle içinde yaşadığı topluma, dolayısıyla bütün insanlığa hizmet ederek, hem insanların sevgisini, aynı zamanda Allah’ın (c.c.) da rızasını kazanır insan...
Yaptığı hizmetler ile Allah’a yakınlaşan insan, bütün insanlara da yakın olur.
Bu yakınlık, insanın içinde yaşadığı toplumun haklarına saygılı davranmayı, karşılıklı hakları gözetmeyi ve yardımlaşmayı gerektirir.
Allah rızası için kurban kesmek, mali bir ibadet olduğu gibi, sosyal hayat açısından da önemli bir yardımlaşma ve dayanışma vesilesidir.
Çünkü kesilen kurbanın etinden, akrabalar, komşular, fakirler ve muhtaçlar da faydalanırlar.
Böylece, kurban kesenlerle kesemeyenler arasında bir yakınlaşmanın ve karşılıklı sevgi ve saygının gelişmesine katkı sağlarken, sosyal çözülmeyi durdurur, milli birlik ve beraberliğe, sosyal bütünleşmeye de katkı sağlar.
İslam dini, fertler arasında kardeşlik bağının korunmasından ve bunun güçlü bir şekilde devam ettirilmesinden, hepimizi sorumlu tutmuştur.
Bu sorumluluk dâhilinde yaptığımız ve yapacağımız her tür faaliyetimizin müspet neticeye ulaşmasındaki sırrın, Allah’ın (c.c.) Mâide suresinde; “Allah ancak takva sahiplerinden kabul eder.” (Mâide 5/27-31) buyurduğuna dönük samimiyetimizde gizli olduğunu unutmamaktan geçtiğini hatırlamaktır.
Bu duygular içinde;
Bayram günlerinin sevinç ve neşe günleri olduğunu hatırdan çıkarmadan, eşimizi, çocuklarımızı, ana ve babamızı sevindireceğimiz, geçmişlerimizi dua ve hayırla yâd edeceğimiz, barışmak ve kaynaşmak için bu günleri fırsat bilip değerlendireceğimiz, haram ve günahlardan uzak kalarak, neslimizi korumak açısından, çocuklarımızın, bizi biz yapan dini ve milli değerlerimizi yaşarken öğrenmelerine zemin olacağı, Milli Birlik ve Beraberliğimizi, dostluk ve kardeşliğimizi koruyacağımız günler olması;
Vatan ve millet sevgisinin idrakinde, nefsimize değil, neslimize hizmet odaklı olarak, kin ve intikam duygularını terk ederek, birbirimizi yargılamadan kucaklayan, kardeşliği yaşayacağımız bir bayram coşkusundan nasiplenmemiz temennisi ile Kurban Bayramımızı tebrik ederken, bayramın; aziz milletimize, İslam âlemi ve bütün insanlık için hayırlara vesile olmasını Yüce Allah'tan (c.c.) niyaz ederim.
Metin AKGÜN
Maarif Müfettişi
Eğitimde Kaliteyi Geliştirme Derneği Başkanı
