Ege İnci'nin Yazar Şefik Karaman İle Röportajı

Ege İnci'nin Yazar Şefik Karaman İle Röportajı

Ege İnci’nin Yazar Şefik Karaman İle Röportajı

1 ) Kısaca kendinizi anlatır mısınız?
Şubat 1979 yılında Adıyaman’ın  Kahta ilçesinde darbelerin döneminde dünyaya umutla gözlerimi açmışım. 5 çocuklu ailenin son temsilcisi olarak hayatımı idame ediyorum. Kova burcunun tüm özelliklerini taşıyorum. Hayallerinin peşinden koşan meczup biri olarak başkalarının da hakkına girmeden bu koca rüyada hayallerimi bir bir gerçekleştirmeye çalışıyorum. 

2 )  Ne kadar zamandır yazıyorsunuz?
Küçükken demeyelim de lise çağlarımda 90’larda şiirlerle başladım. O yılların gençlik hali nasıldır tahmin edersiniz. Hep bir yokluk hikayesi işte. Yoktan var etme meselesi benim ana kahramanım.
Duygu Diyarı ‘ adlı şiir kitabımın tamamlanması 4 yılımı aldı. Ama öncesinde ‘ İzmir Yürekli Şiirler-III ‘ adı altında bir antoloji de birbirinden değerli şair dostlarımla bir çalışmam oldu .sonuçlarından gayet memnunum. Kısmet olursa bir hikaye kitabı da  iliştireceğim takvim yapraklarıma. Umarım gönüllerde taht kurarım. Ayrıca Aden Lina’ya Mektuplar , Gökyüzü Edebiyatı , 101 Yazarın Günlüğü adlı antoloji kitap çalışmalarına  katkıda bulundum. Adını saydığım çalışmalarda emeği geçen Mustafa Tenker ağabeyime teşekkür ediyorum.

3 )  Yazmanızda en büyük etken nedir?
Aslında etkenler beni buluyor. Hayat şartları,zamanın insanları vs. gün sonunda yorucu oluyor. Yalnız kaldığımız vakit de çareler arıyor, o çıkışta en  iyi çareyi yazmada buluyorum.
Okurken de gelişmek, bir miras bırakmak. ‘ söz uçar yazı kalır ‘ deyimi de az buz değil hani. Bu söz etrafında hayata yeni söylemler /eklemek -hayal olmasa da artık- asıl rüyanın kendim olduğu, insanlığa bir çarenin bende de mevcut olduğu bir dizi söylem silsilesi alır beni, yazma eyleminde ev sahibi olurum.

4 ) Yazarken çektiğiniz en büyük zorluk nedir?
Hayat şartları beni yazma eylemine çekiyor ister istemez. Bir yönden dünya mücadelesi verirken diğer yandan ruhumuz aç kalıyor. Bedenimizi doyurduğumuz gibi ruhu da ihmal etmemek gerekir diyorum. Onun için okumak ve yazmak ruhuma iyi gelen en iyi ilaç.
Günümüz şartları ve coğrafyayla  boğuşurken fırtına öncesi sessizlik girdabına girip yazmak bir  tutkuya dönüşüyor. Beni iyileştiren de bu.

5 ) Kitabınız daha çok hangi yaş gruplarında ilgi çekiyor ?
16-24  yaş aralığı. Çünkü bu yaşlarda hayatta farkına varmanın getirdiği güzel tecrübeler ediniliyor. Çalıştığım özel kurumun çalışanlarından -abim olarak gördüğüm- ismini söylemek istemiyorum ,çocukları  şiir kitabımı nerdeyse ezberlemişler. Geçen konuştum ‘ Mardin Aşktır ‘ adlı şiiri ezberlediğini söyledi ve de iltifatları eksik etmedi sağolsun.
İnsanları feth etmeden önce kalbini feth edin derler. Çok doğru bir söz ben bizatihi yaşıyorum.
Şiir kitabının adından anlaşılacağı üzere ‘ Duygu Diyarı ‘ her şeyi anlatıyor .
Okumadan karar vermeyin.

6 ) Yazarken ilham aldığınız şey nedir? Bir kişi olabilir ,bir nesne olabilir. O ilham periniz 
size ne olunca geliyor ?

Bu soruyu soramanıza hak veriyorum. Konu şiir olunca ilham olmadan olmaz  dediğinizi duyar gibiyim. Bence bir şey yazılacaksa,bir şey yaşanacaksa ilhamın olmasına gerek yok.
Şiir gibi yaşayacaksın ki ilham seni arasın. İkinci soruya gelince dünya meşakatine gömüldüğüm vakit kendime yalnız kalacağım bir kumsal ararım. O kumsalda yakamozları sayarken bir bir satırlara dökülürüm o zaman. İşte bu benim dercesine harmanlarım bütün takvim yapraklarını, içlerinden beni ifade edecek eylemleri kaleme damıtırım. İşte o gün benim günüm olur ;sabahlara kadar ay’a ve yıldıza ,gecenin sessizliğine kalem ucu değdiririm ,başlarım içimi dökmeye..

7 ) Beğendiğiniz ve kitaplarını okuduğunuz bir yazar var mı?
Eskilerden ;  Sezai Karakoç ,Ahmet Arif ,Nazım Hikmet Ran olmazsa olmazımız ,
Cahit zarifoğlu, Atilla ilhan 
Günümüzde ; Yılmaz Erdoğan ,Ahmet Selçuk İlhan , Ahmet Telli, Yusuf Hayaloğlu..
Söylemeden de geçmeyeceğim yazar dostum Hikmet Kızıl ,memleketimden çıktı diye söyleyemiyorum  yazılarını beğenerek okuyor, takip ediyorum. O da 5. kitabını çıkarmak üzere.
Memleketlim olan sosyolog yazar Hamza Çelenk’ i okuyorum.
Öncelik yerelden beslenmeli sonra ulusal ve uluslar arası okumaya geçmeli.

8 ) Peki yazarlarla görüşme imkanınız oldu mu? Bir araya geldiniz mi hiç?
Şiir kitabım çıkalı 6 ay oldu ve bu  6 ay sürecini siz de bilirsiniz ki corona virüsüne  denk geldi.
Bu dönemde kültür sanat alanı yani fuarlar kısıtlamaya girdiği için imza günlerine katılamadığım için  Yeni yazarlarla tanışma fırsatım olmadı. Diğer soruda anlattığım edebiyat- şair-yazar Hikmet Kızıl ile birkaç sefer görüşme imkanı buldum. 

9 ) Konularınızı nasıl seçiyorsunuz?
Sosyal hayatımız,ekonomik sıkıntılar, var oluş mücadelesi ,tarafsız duruş, zamanın insanları ,hızla değişen teknoloji ve ona karşı duruşumuz. bütün bunlar konudur aslında , şair olarak kayıtsız kalmak ne mümkün! Ben de bu tür durumlara şekillenerek,değişerek gelişerek kendimi ifade etmeye çalışıyorum.

10 ) Peki son olarak  buradan okurlarınıza seslenmek isterseniz ne derdiniz?
Okumak kültürümüzün bir parçası olmalı,bir takım araştırmalar nezdinde kendimiz geliştirmeli toplumumuza ve de geleceğe bırakabileceğimiz eserler meydana getirmeliyiz.
Dünya zaten iki ayrı kutup ; biri iyi diğeri de kötü. İyi olanın yanında olmamız iyi olurken de tüm zorluklara göğüs gerecek kadar güçlü kalmalıyız.
Bana böyle bir imkan tanıdığınız için sizlere çok teşekkür ediyorum. 
Saygılarımla…
 

Yorumlar 1
ABT 29 Ocak 2021 17:21

ŞAIRIN ŞİİR KITABINI ILK BASTA ISTEKSIZ OKUMAYA BAŞLAYINCA AKICILIGI GORDUM OKUDUM BASARILARIN DEVAMINI DILERIM

Bakmadan Geçme