Kekemelik Terapisinde 3 Yöntem
2-5 yaş arasındaki her 100 çocuktan 5'inde görülen kekemelik, hem çocuğu hem de ailesini derinden etkiliyor!
Dil ve Konuşma Terapisti Prof. Dr. Ahmet Konrot, çocuklarda 2 ila 5 yaş arasında ortaya çıkan kekemeliğin sanıldığından çok daha karmaşık bir sorun olduğuna dikkat çekti. Konrot, “Kekemelik yalnızca konuşmayı değil, bireyin ailesi ve sosyal çevresiyle ilişkilerini de etkileyen çok boyutlu bir bozukluktur” dedi.
Kekemeliğin çoğu zaman kendiliğinden başladığını söyleyen Konrot, erken müdahalenin önemine vurgu yaptı: “Okul öncesi dönemde 'ne kadar erken, o kadar iyi' prensibi geçerlidir. Terapi süreci yaşa, kişiliğe ve aile dinamiklerine göre şekillenir.”
Kekemelik Terapisinde 3 Yöntem
Prof. Dr. Konrot, terapi yaklaşımlarını üç başlıkta topladı:
Akıcılığın biçimlendirilmesi: Konuşmayı alıştırmalarla daha akıcı hale getirme.
Kekemeliğin yönetimi: Kekemeliği tamamen ortadan kaldırmaktan ziyade onunla baş etmeyi öğrenme.
İletişim becerilerinin geliştirilmesi: Konuşmanın biçiminden çok iletişimin niteliğine odaklanma.
“Kekemelik tamamen geçer mi?” sorusunun kesin bir yanıtı olmadığını ifade eden Konrot, bilimsel araştırmaların özellikle erken yaşta doğru yöntemlerle olumlu sonuçlar verdiğini ancak her bireyde aynı başarıyı garanti etmenin mümkün olmadığını vurguladı.
Dijital çağın iletişim becerileri üzerindeki etkisine de değinen Konrot, çocukların tablet ve telefon kullanımına ilişkin kesin bir “zarar” veya “fayda” yargısının kanıta dayalı çalışmalarla ortaya konulması gerektiğini belirtti.