Malatya Bu Şekilde Anılmamalı

6 Şubat Kahramanmaraş depremi sonrası yaşanan mağduriyetlerin, deprem sonrasında bizi biz kılan değerlerde yaşanan erozyonun mağduriyetinin deprem sonrası devam etmesinin, yarattığı psikolojik çöküntü daha ağır geliyor insana.

Malatya Bu Şekilde Anılmamalı

6 Şubat Kahramanmaraş depremi sonrası yaşanan mağduriyetlerin, deprem sonrasında bizi biz kılan değerlerde yaşanan erozyonun mağduriyetinin deprem sonrası devam etmesinin, yarattığı psikolojik çöküntü daha ağır geliyor insana.

Özellikle üniversitelerin açılacağı bir süreçte, şehre okumak için gelen öğrencilerin kalacak yer ihtiyaçlarının bunalttığı ailelerin psikolojisine empati yapınca, daha ağır geliyor Malatya’mızda yaşananlar…

Bu nedenle, yaşanan bu travmanın bedeli daha ağır olmadan, bir kentin böylesi basit nedenler ile yıpratılmasına zemin oluşturmadan nefsimize gelen yakınmalar eksenindeki yansımaları, şehrin kanaat önderlerine ve değerli yöneticilerine seslenerek “Bu Haddi Aşan ve Vicdandan Yoksun Uygulamaya Dur Diyelim Lütfen” demenin mesuliyetimiz olduğunu düşünüyorum.

Hassasiyetimiz; “Malatya Bu Şekilde Anılmamalı” demektir.

Malatya, 24 ocak 2020 Elazığ  ve 6 şubat Kahramanmaraş depremi sonrası çok ciddi maddi ve manevi hasar görmüş, insanların bir kısmı canlarını ve evlerini kaybederken, birçok kimsenin işyeri, çalıştığı ortamlar bozulmuş, evsiz ve işyeri olmaksızın hayatlarını devam ettirmeye çalışan bir Malatya kalmıştır. Bununla beraber yakın komşular ve özellikle Elazığ’ a ve diğer illere olan göçler de Malatya’yı ekonomik ve ruhsal yönden olumsuz yönde çok etkilemiş olup, devlet ve özel sektör yaraları sarmak için çabalarken, fırsatçılık yaparak, insanların umut ve geleceklerini sıkıntıya sokan zaten yaralanmış Malatya halkı ve Malatya da yaşayanları zor duruma sokan insanların varlığı ciddi sıkıntılar ve yeni travmalar oluşturmaktadır.

Özellikle emlak piyasasında yaşanan sıkıntılar her geçen gün bazı insanların açgözlülüğü, kanun kural hak tanımazlığı nedenlerinden dolayı daha zor süreçlere girmiş, sağlam ev ve barınma yeri bulmak zor olan Malatya’da yaşayanları maddi ve manevi yönden çok daha sıkıntılı süreçlere sokmuştur.

Özellikle Üniversite ve hastane civarındaki residans, apart ve dairelerde kiralamaların çok yüksek fiyatlardan yapılması, 6 aylık süre ile sınırlandırılması, kira artışlarının aynı şekilde 6 aylık olarak uygulanması, uyuşmazlık veya erken tahliyelerde ciddi haksız kesintilerin yapılması, emlakçı olduğunu söyleyerek pazarlama işlemi yapan veya ev sahibi olmayıp da, ev sahibi adına kiralama yapan kişilerin sayısının çok olduğu ve ciddi bir rant söz konusu olduğu için bu işi yeri yurdu belli olmayıp, seyyar şekilde yapanların olduğu şikayetleri son zamanlarda oldukça artmış durumdadır. Bu durum cazibesi yüksek ve Malatya’nın sağlam kalan bazı mahalle ve binalarında da maalesef uygulandığı ve halkın bu gibi fırsatçılara, hak hukuk bilmeyen ve insanlığından nasibini almamış, sadece para kazanmak üzere iş yapan kimselere karşı devlet ve yetkililerinden yardım beklediği, çözüm aradığı görülmektedir.

Çok ciddi sirkülasyonu olan 1+1, 2+1 gibi dairelerin Kira gelir vergilerinin de denetlenip denetlenmediği de ayrıca başka bir konu. Zaten barınma sorunu yaşayan, Malatya’nın 10 bin civarında yabancı öğrenci ve çok daha fazla sayıda ülke insanımıza hizmet verdiği ve barınma sağladığı ve bu insanların gördükleri haksızlıkları dile getirme ve yayma potansiyeli olduğunu düşünerek Malatya’da yaşayan ve bahsedilen emlak olaylarında hak hukuk noktasında insanları kandıran veya haksızlığa uğratan kişilere karşı Malatya erkleri ve yetkilileri, değerli yöneticileri gerekeni yapmalı ve Malatya’mızın bu şekilde anılmaması için gereken tedbirler alınması yönünde siz değerli okurlarımıza arz ediyorum…

 

Metin AKGÜN

Eğitim Bilim Uzmanı

Eğitimde Kaliteyi Geliştirme Derneği Başkanı