Kemal ASİLTÜRK

Gençlik Ruhu ve 19 Mayıs

Kemal ASİLTÜRK

19 Mayıs 1919 da Bandırma Vapurunun Samsun limanına yanaşması, Mustafa Kemal ATATÜRK ve silah arkadaşlarının Samsun’a ayak basmaları Birinci Dünya Savaşı sonrasında kötüleşen koşullar içinde vatanın işgal altında bulunduğu bir süreçte Kurtuluş mücadelesini başlatan, Ruhun alev almasının kıvılcımıdır. Ve o gün 19 Mayıs 1919 da Mustafa Kemal ATATÜRK ve silah arkadaşlarının öncülüğünde alevlendi.
Aslında o Ruh tarihte hiç sönmeyen devamlı yanan, zaman zaman küllenen bir kordu. Milattan Önce 7000 yıllarında Altay Dağları ile Tanrı Dağları arasındaki bölgede yakılan ateş zaman zaman küllense de Milattan Önce 2600’lü yıllarda Ergenekon’da dağları eriten, 1071’de Malazgirt’te Anadolu’nun kapılarını açan, 1453’de çağ kapatıp çağ açan, 19 Mayıs’ta başlayıp kurtuluşla sonuçlanan Asil Türk Milletinin Gençlik Ruhunun ateşidir.
19 Mayıs ile başlayıp, kurtuluş ile sonuçlanan ruhun küllerinden alevlenmesi binlerce sayfayı dolduracak kadar kapsamlı tarih kitaplarına sığmayacak kadar görkemli bir olaydır.
Kısaca anlatmak gerekirse Samsun işgal kuvvetleri için önemli noktalardan biriydi. Stratejik bakımdan büyük öneme sahipti ve Karadeniz’den Orta Anadolu’ya açılan en rahat ve güvenilir bir kapıydı. İngilizler 9 Mart 1919 tarihinde Samsun’a askerî birlik çıkarmışlardı. Buna tepki olarak Türk Makinalı Tüfek birliğinden Hamdi adındaki bir teğmenin askerlerini alarak dağa çıkması dikkatleri bu bölgeye çekti ve İngiliz Yüksek Komiserliği’nin de Türk halkının silahlandığı konusundaki şikayetleri üzerine bu bölgeye güvenilir bir kumandanın olağanüstü yetkilerle gönderilmesine karar verildi. Bu kumandan Mustafa Kemal Atatürk’tü ve Atatürk uzun zamandan beri ülkenin içinde bulunduğu bu umutsuz duruma üzülüyor ve bir şeyler yapmak için Anadolu’ya geçmek istiyordu. Bu O’nun için bulunmaz fırsattı. İstanbul-Samsun yolculuğu öncesinde Atatürk’le Padişah Vahdettin arasında geçen konuşmayı Atatürk şöyle anlatır:
“-Paşa, Paşa!... Şimdiye kadar devlete çok hizmet ettin! Bunların hepsi artık bu kitaba girmiştir (bu bir tarih kitabıdır)! Bunları unutun, dedi, asıl şimdi yapacağın hizmet hepsinden daha önemli olabilir...Paşa, Paşa...Devleti kurtarabilirsin!...
Bu sözlerden hayrete düştüm. Acaba Vahdettin benimle içtenlikle mi konuşuyor?... O Vahdettin ki... bütün yaptıklarından pişman mı olmuştur? Aldatıldığını mı anlamıştı? Fakat, böyle bir yorum ile başka konulara girişmeyi ürkütücü saydım, kendine karşılık verdim:
-Kişiliğe güveninize ve bana bunca yüz verişinize teşekkür ederim... Elimden gelen hizmeti esirgemeyeceğime lütfen güveniniz...”
Padişah tarafından kabulünden sonra Mustafa Kemal 15 Mayıs’ta Cevat ve Fevzi Paşalarla görüşme yaptı. Akabinde Doğmakta olan Kurtuluş hareketine liderlik etmek üzere 16 Mayıs 1919’da Bandırma Vapurunda beraberindeki 18 kişiyle birlikte samsuna hareket etti. Atatürk’ün Samsun’a çıkışında gördüğü manzara pek parlak değildi. Şehirde İngiliz işgal kuvvetleri vardı. Pontusçular sokaklarda kol geziyordu. Halk kendisini koruyamayacak durumdaydı. Atatürk bugün müze haline getirilen Hıntıka Palas’ta kaldıkları süre içinde hep bu sorunları düşündü, yolculukta geçirdiği uykusuz geceler sona ermemişti; şimdi de burada uykusuz geceler başlıyordu. Ama, O’nda ve O’nun gibi düşünenlerde bu gencik ruhunu ateşleyecek azim oldukça hiçbir engel aşılmaz değildi.
Kısacası bu yolculuk Türk Milleti için bir dönüm noktası oldu ve kurtuluşun başlangıcıydı. Millî Mücadele’yi başlatmak üzere Samsun’da Anadolu topraklarına bastığı 19 Mayıs 1919 tarihinin önemi nedeniyle de 19 Mayıs’ı Türk gençliğine armağan etti.
Atatürk “Gençler! Benim gelecekteki emellerimi gerçekleştirmeyi üstlenen gençler! Bir gün bu memleketi sizin gibi beni anlamış bir gençliğe bırakacağımdan dolayı çok memnun ve mesudum” derken Türk gençliğine olan güvenini de anlatmıştır. Çünkü Aziz Türk Gençliğinin göğsünde zaman zaman üzeri küllense de kor bir alev yer almaktadır. Türk istiklal ve cumhuriyetini düştüğü zorluklardan, çıkmazlardan kurtaracak ve muhtaç olduğu kudret, damarlarındaki asil kanda ve göğsünde korla ateşlenen Ruh’ ta mevcuttur.

Yazarın Diğer Yazıları