Pandemi ve Sosyal İzolasyon
Psikolog Elif ALATAŞ
Merhaba Sevgili Malatya Çağdaş takipçileri, Yazıma başlamadan önce bizlere bu platformdan köşe ayıran Değerli Malatya Çağdaş Haber imtiyaz sahibi ve Basın İnternet Medya Yayıncıları Derneği Başkanı Selim Apohan bey'e teşekkür ederim.
Bilindiği üzere pandemi dünya genelinde etkili olmuş ve mevcut alışkanlık sistemimizi bozmuştur. Hatta bazı bireylerde depresyon, anksiyete gibi psikolojik rahatsızlıkların artmasına neden olmakta, var olan psikolojik rahatsızlıkları arttırmakta, yenilerine zemin hazırlamaktadır. Pandemi sadece hastalanma korkusuna değil; aşırı sosyal izolasyonun neden olduğu depresyon, sosyal kaygı gibi rahatsızlıklara da yol açar.
Pandeminin etkisi azalsa bile, bireyleri çevreden soyutlamış ve bireylerin mahremiyet isteklerini artırmıştır. Mahremiyet, insanların kendi içlerine dönme fırsatı buldukları önemli bir yaşamsal ihtiyaçtır. Bireyin kendisi ile çevresi arasına ördüğü ve kendine özel bir alan bıraktığı duvardır. Başkalarıyla kurulan temasın seviyesini belirleyen, bir kişinin diğer insanlardan kopukluğu veya diğerlerinden tamamen uzak olması değildir. Gerektiğinde kişinin kendini dinlemesine ve geliştirmesine faydalı olan mahremiyet, yalnız kalma; zorunlu hale geldiğinde artan ve tekrarlayan düşüncelere ve genel bir isteksizlik haline dönüşebilir. Mahremiyet ve sosyalleşme ihtiyacı arasında ki dengeyi pandemi her ne kadar bozmuş olsa da, şuanda durup kendimizi dinlemeli pandeminin bizde yarattığı değişimleri düşünüp sakince çözümler üretmeye çalışmalıyız. Ve hayat dengemizi yeniden yapılandırmalıyız.
Haftanın Sözü; “Her zaman pozitif olmak zorunda değilsiniz. Üzgün, kızgın, sinirli, korkmuş ve endişeli hissetmek tamamen normaldir. Duygulara sahip olmak sizi olumsuz bir insan yapmaz. Seni insan yapar.” — LoriDeschene
Psk.Elif Alataş