Selim APOHAN

Bir Öğretmenin Dokunuşu

Selim APOHAN

Toplumların kaderini belirleyen iki büyük güç vardır: Biri tarih, diğeri öğretmen… Biri geçmişimizi anlatır, diğeri geleceğimizi yazar. Bugün, geleceğin mimarları olan öğretmenlerimizin günü. Sadece bir takvim yaprağına sıkıştırılamayacak kadar değerli, yılların emeğini, sabrını ve fedakârlığını taşıyan bir gün…

Her sabah sınıflarında bir umutla güne başlayan, gözlerine baktıkları öğrencilerde bir kıvılcım arayan öğretmenler… Onlar, yalnızca ders anlatan bir meslek grubunun çok ötesinde; çocuklarımızın kişiliğini yoğuran, iyiyle kötüyü öğreten, merakı diri tutan, yeri gelir bir kardeş, yeri gelir bir anne-baba gibi yanında duran rehberlerdir.

Bir öğretmen, bazen bir çocuğun dünyayı değiştirmesine vesile olan ilk dokunuştur. Bazen bir cümlenin yön verdiği gelecektir. “Sen yapabilirsin” diyen bir ses, çoğu zaman hayatı baştan sona değiştiren bir cesaret kaynağı olur.

Bugün ülkemizin dört bir yanında, köy okullarında soba yakan, şehir merkezlerinde yüzlerce öğrencinin yükünü taşıyan, deprem sonrası konteynerlerde ders yapan, imkânsızlıklar içinde bile bilgiyi ve sevgiyi elden bırakmayan öğretmenlerimizi saygıyla selamlıyoruz. Çünkü öğretmenlik yalnızca bir meslek değil; bir ideal, bir duruş, bir hayat biçimidir.

24 Kasım, aslında onlara teşekkür edebilmek için küçük bir fırsat. Ama her öğretmen bilir ki en büyük teşekkür, yetiştirdikleri bir öğrencinin iyi bir insan olduğunu görmek, emeklerinin karşılığını gözlerinde parlayan o ışıkla almaktır.

Bu vesileyle; Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere tüm öğretmenlerimizi minnetle anıyor, aramızdan ayrılan öğretmenlerimizi rahmetle yâd ediyor, görevini her koşulda onurla sürdüren tüm öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü’nü yürekten kutluyorum.

Ellerinizden kitap kokusu hiç eksik olmasın…
Yolunuz açık, yarınlarımız aydınlık olsun. ÖĞRETMENİM

Yazarın Diğer Yazıları