Türk dil kurumundaki karşılığı bir işi yapabilmeye uygunluk, iş bilir ve değerli olma, layık olma anlamına gelmektedir.
Günümüzde sosyal hayatımızda özelliklerde iş hayatımızda Liyakat kelimesi birkaç farklı anlam taşımaktadır. Üstlerine yaranma çabasında olan kendi mahiyetindekiler, üstleri ve çalışma arkadaşları hakkında üstlerine özel ve gizli bilgi vermeyi kendine görev edinenler. Egolarını tatmin etmek isteyen ve aşağılık psikolojisi içinde olup siyasilere ve sivil toplum kuruluşlarına istediklerini elde edene kadar güzellemeler, methiyeler düzenler. Unvan ve makam alabilmek için yada oturduğu koltuğu sağlamlaştırmak içinçalışma hayatında etik görülmeyen bir davranış olarak üstlerine jest yapmak amacı altında hediyeler sunup güzellemeler yapanlar.
Günümüzde Liyakat yukarıda belirttiğim anlamları içine sıkışmış durumda. Bu durumdaki liyakat sahipleri güncel değişmelere o kadar hızlı ayak uydurabilme kabiliyetinde olan kişiler olmakla beraber, işin hakkını veren bilgi birikim ve donanımdan eksik olmakla birlikte amir, yönetici ve idareci kelimelerinin anlamlarını da temsil etmemektedirler.
Bu tür liyakatsiz liyakat sahipleri o konuma gelmeden önce kurumsal yaşamda sergiledikleri kendi art niyetli davranışlarını, tavırlarını sanki hiç yapmamış, yaşamamış, sütten çıkmış ak kaşık görünümüne bürünerek yani yüz seksen derecelik bir dönüşle hareket eder.
Kişi kendinden bilir işi atasözündeki gibi daha önce kendinin davranışlarını, yaptıklarını çalışma arkadaşları, karşısındaki insanlar ve astlarının da öyle davranacağı ve düşüncesi içinde tutumlar sergilerler. Bunun akabinde çalışma hayatında, bürokraside aksaklıklar, verimsizlikler yanlışlar zinciri büyüyerek çıkmaza girer.
Balık baştan kokar misali üst makam ve mevkilerdeki liyakatsizlik alt kademelere silsile yolu ile sirayet eder.
Kemal ASİLTÜRK
[email protected]
